Kategoriler
Genel

Şems Süresi

Esirgeyen ve Bağışlayan Allah’ın adıyla…

1. Andolsun; güneşe ve kuşluk vaktindeki aydınlığına,
2. Güneşi takip ettiğinde Ay’a,
3. Onu açığa çıkarttığında gündüze,
4. Onu örttüğünde geceye,
5. Gökyüzüne ve onu bina edene,
6. Yere ve onu yapıp döşeyene,
7. Nefse ve ona birtakım kabiliyetler verene,
8. Sonra da ona iyilik ve kötülükleri ilham edene andolsun ki,
9. Nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiştir,
10. Onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir.
11. Semud kavmi azgınlığı yüzünden (Allah’ın elçisini) yalanladı.
12. Onların en bedbahtı (deveyi kesmek için) atıldığında,
13. Allah’ın Resûlü onlara: “Allah’ın devesine ve onun su hakkına dokunmayın!” dedi.
14. Ama onlar, onu yalanladılar ve deveyi kestiler. Bunun üzerine Rableri günahları sebebiyle onlara büyük bir felâket gönderdi de hepsini helâk etti.
15. (Allah, bu şekilde azap etmenin) âkıbetinden korkacak değil ya!

quran


BU SUREYLE İLGİLİ ÖNEMLİ BİLGİLER

Adı: Adını, sûrenin ilk kelimesi olan ve “güneş” anlamındaki “şems”ten alır.

Nüzul zamanı: Üslubtan, bu surenin Mekke döneminin başlangıcında nazil olduğu anlaşılmaktadır. Ancak bu surenin nüzul zamanı, Mekke’de Rasulullah’a muhalefetin şiddetlendiği dönemdedir.

Konu:
 Sure, iyilik ve kötülük arasındaki farkı anlatmaktadır. İyilik ve kötülük arasındaki farkı anlamamakta ısrar eden insanlar ise kötülüğün sonu ile korkutulmaktadırlar.
Sure konu bakımından ikiye ayrılmıştır. Birinci kısım başlangıçtan 10. ayete kadar devam eder. İkinci kısım da 11. ayetten surenin sonuna kadar sürer. Birinci kısımda üç şey anlatılmıştır: Birincisi, güneş ve ay, gece ve gündüz, yeryüzü ve gökyüzü ve gökyüzünün birbirinden farklı ve birbirine zıt olması gibi iyilik ile kötülük de birbirinden farklıdır. Netice olarak da birbirine zıttır. Bunlar şekil olarak aynı olmadıkları gibi netice itibariyle de aynı olamazlar. İkincisi, Allah (c.c.) insana hisler ve zihnî yetenekler vererek onu bu dünyada tamamen habersiz bırakmamıştır. Fıtrî bir ilham aracılığıyla, şuuraltında bile olsa iyi ile kötü arasındaki farkı anlayabilecek, doğru ve yanlışı, hayır ve şerri birbirinden ayırdedebilecek hissi vermiştir. Üçüncüsü, insanın geleceği Allah’ın ona verdiği irade ve kararı kullanarak iyi ya da kötü eğilimlerden hangisini güçlendirip hangisini bastıracağına bağlıdır.
Eğer iyilik eğilimlerini güçlendirir, takviye ederse ve kötü eğilimlerden de nefsini temizlerse o zaman felah bulacaktır. Bunun tersine eğer nefsinin iyilik eğilimlerini bastırırsa, kötülük eğilimlerini ise serbest bırakır ve güçlendirirse başarısızlığa, hüsrana uğrayacaktır.
İkinci kısımda tarihten bir örnek olarak Semud kavmi verilmiş ve risaletin önemi vurgulanmıştır. Allah (c.c.) her insana ilim ilhamı vermişse de, bu, hidayeti için yeterli olmadığından dünyaya peygamberler gönderilmiştir. İnsan hayır ve şerri yanlış felsefe ve ölçülere göre tayin ederek sapıklığa düştüğü için, Allah (c.c.) onların fıtrî ilhamına destek olmak üzere peygamberler aracılığıyla vahiy göndermiştir. Bunun nedeni, peygamberler insanlara, iyiliğin ve kötülüğün ne olduğunu açıkça göstersinler diyedir. Bunun bir örneği Hz. Salih (a.s) ‘dir. O, Semud kavmi için gönderilmiştir. Ama Semud kavmi kötülüğe o kadar batmıştı ki Hz. Salih’e karşı koyup O’nu yalanlamışlardı. İspat için Hz. Salih’ten bir mucize istemişlerdi. Onların bu taleplerine karşı Allah (c.c.) bir deveyi mucize olarak göndermişti. Ama buna rağmen onlar kötülüklerinden vazgeçmediler ve içlerinden en kötüleri olan birisi bu deveyi öldürdü. Bunun sonucunda da bütün kavim helak edildi.
Semud kıssası anlatılırken hiçbir yerde Kureyş’e hitap edilmemiştir. Yani bu surede Kureyş’e hitaben, “eğer siz Semud kavmi gibi Nebi’yi yalanlarsanız onların sonuna uğrarsınız” denmemiştir. O dönemde Mekke’deki şartlar tıpkı Hz. Salih ve Semud kavminin içinde bulunduğu kötü şartlar gibiydi. Onun için bu şartlarda Semud kavmini kısaca açıklamak yeterliydi. Çünkü Mekke’deki vaziyet, tıpkı tarihteki Semud kavminin işaret edilen şartlarına uyuyordu. (Tefhimü’l-Kur’an, Mevdudi)

Kategoriler
Genel

TOMA-NÂME

tomaname

İndim Taksim  çArşısına
Geçtim TOMA karşısına
Bastı suyu TOMA’lar
Döndüm hıyar turşusuna

TOMA girer meydana
Sular sıkar her yana
Vandallar da kaçışır
Sular gider yabana

Oy TOMA’ma TOMA’ma
Sular sıktı şurama
Sokak meydan su doldu
Döndü her yer hamama

Oy TOMA’ma TOMA’ma
Haber verin babama
Babam yardım etmezse
Neyler bize Obama

Oy TOMA’cım TOMA’cım
Kasımpaşa yamacım
Susadım su isterim
Eylem değil amacım

Vandallar da çıkarlar
Her tarafı yıkarlar
Olsa bunlar makarna
Üstüne ketçap  sıkarlar

TOMA çeker mazotu
Gönlüm çeker isotu
İsot gazı gelmezse
“İmdi yürek yırtılur! ”

TOMA sıkar gaz gelir
Bir edalı kaz gelir
Sık bi daha TOMA’cım
Bu su bana az gelir

Kate Cullen katakullisi
Sardı bütün kulisi
Geldi durdu karşıya
Ne yapsın Türk polisi

TOMA bize su sıktı
Millet vandaldan bıktı
Kaçtı gitti Kate Cullen
Eylemin suyu çıktı

Cullen bacı çullandı
Her yer çapullandı
Sakin durdu Gezici
Vandal hapse yollandı

Vandallara lafım çok
Gezici’ye sözüm yok
Sakin olun komşular
Vandalların sonu yok.

(Son mısradaki kafiye ayarıyla oynamayın)

Oy Tayyib’im Tayyib’im
TOMA mıydı nasibim?
Çek TOMA’yı Gezi’den
Ol derdime tabibim

Taksim yolu bayırdı
Gezi Parkı çayırdı
Tayyip bizi vandaldan,
Vahşilerden ayırdı

Mâni benden bu kadar
İnşallah işe yarar
Anla artık gençleri
Müşfik olur iktidar

(Manilerde orantısız zekâ kullanarak vandalperestlere verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz.)

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Kategoriler
Genel

‘dua’dır hazin gönlüme teselli olan

Duasız üşürmüş yürekler bil! Sana bir dua eden olsun, Seninde bir dua ettiğin! Bilmezsin hangi kırık gönlün duasıdır karanlıklarını aydınlatan, sana ummadık kapılar açan… Bilmezsin kimin için ettiğin duadır, seni böyle ayakta tutan!..

sajdah-silhouette

 

Kategoriler
Genel

Uhrevî Diplomalar Ne Âlemde?

BNvoadbCYAA8YLf

Kategoriler
Genel

Bir Kalbe Dokunmak

1097739258Bir elin hissediş hikâyesidir, bu satırlar.

Gözler ellere takılır önce. Hüzünlü yüzüyle karşılıklı bakışmadadır eller.

Anlar ki, orada yüzlerce kalp beklemektedir. Ve yumruk olur eller ağırlığıyla yükün, yere doğru eğilir.

Yapabileceği çok şey vardır ellerin ve hissetmesi gereken paha biçilmez duygular.

Bir kalbe dokunmak gereklidir şimdi. Boşuna değildir, hiçbir şey.

Ve hiçbir şey kalplere giden yoldan daha anlamlı değildir.

Yalnızca farkına varmak gerekir. Bir dokunuş, on parmağın ve de bir yüreğin yapabileceği şeylerdir.

Ve bir eldir, şimdi yollarda olan. Bir kalbe dokunmaktır sevincinin adı.

Tek isteği, sonu olan kâinatı aşmaktır, ulaşmaktır sonsuzluğa.

Ve bunu bilir ki, kalpleri hissederek yapacaktır. Bir tabela vardır yolun başında,

“Dokunmaknedir?” yazılıdır.

Ve dokunmak, kalplere giden yolda anlatılacaktır.

Muhtaç olan her kalbe uzanmaktır, dokunmak.

El olmaktır, yüreklere serpilen sevinç tohumlarını taşıyan.

Bir yetimin saçını okşamaktır. Bir tas çorbansa içtiğin şu dünyada, onu da paylaşmaktır.

Ve dokunmak, yardım eli olmaktır. Tebessümünse tek servetin, onu da cömertçe sunmaktır.

Dokunmak…

Keşfetmektir, sevgiye aç olan kalpleri.

Dokunmak…

Aç olan karınların, ekmek kokulu sevgisidir.

Bayramlarda beklenen bir parça etin rüyasıdır dokunmak.

Kulluğun en anlamlı hikâyesidir. Ve bir lütuf değil, vazifedir dokunmak.

Sonsuzluğa açılan sevap kapısıdır. Allah’a olan merdivenindeki adımındır, dokunmak..

Sonra şükrün sırası gelir. Ve son söz, dualarla söylenir.

Dokunmayı nasip eden Yaratana, vesile olan her şey için hamd gereklidir.

Kolay yoldan ahret azığı, belki de buna denilmektedir.

Ve hiç durmaksızın, el olmanın kıymeti bilinmelidir.

Ve dokunmak, sevaplarla dolu bir hikâyeyi cennette dinlemektir…

Kategoriler
Genel

Bu kelimelerin anlamını biliyor musunuz?

MaşaallahGünlük hayatta karşılaştığımız, Evelallah, Eyvallah, Fesübhanallah, Neuzübillah, Hasbünallah, Maazallah, Maşaallah, Hay Allah, İnşaallah kelimelerinin anlamları nelerdir?

Evelallah: “önce Allah, Allah’ın izniyle” manasına gelir.

Eyvallah: “Hakla kabul ettik, haktandır” manasına gelir.

Fesübhanallah: Allah her türlü noksandan münezzehdir.

Neuzübillah: Allah’a sığınırız.

Hasbünallah: Allah bize yeter.

Maazallah: Her türlü kötülüklerden Cenab-ı Allah`a sığınmayı ifade etmek için kullanılan bir terkip.

Maşaallah: Allah’ın dilediği şey veya Allah’ın dilemesi” demektir.

Hay Allah: Hay : f. Eyvah! Vay!, Hay allah: Vay Allah’ım, Allah’tan yardım dileme.

İnşaallah: Allah dilerse manasına gelen “inşallah” kavramı “maşallah” lâfzından mana yönüyle farklılık arzeder. İnşAllah” kelimesi Türkçede, “eğer Allah dilerse” anlamına gelir. Bu yüzden gelecekle ilgili bir dilek ya da niyet belirtecek olduğumuzda, mutlaka “inşaAllah” deriz. Çünkü geleceği ancak Allah bilir ve her şeyi dilediği gibi yaratır. Allah’ın dilemesi dışında hiçbir şey olmaz.

Bu gibi ifadeler genel itibarıyla dua ve Allah’a sığınma manaları ifade ettiğinden bunları kullanmanın dinen sakıncası olmaz. Ancak manalarının bilinerek kullanılması uygun olur.

Kategoriler
Kıssadan Hisse

Maraton

Maraton

Bir kaç yıl önce, Seattle Özel Olimpiyatlarında tümü fiziksel ve zihinsel özürlü olan dokuz yarışmacı, 100 metre koşusu için başlama çizisinde toplandılar. Başlama işareti verilince hepsi birlikte başladılar. Bir hamlede başlamadılar belki, ama yarışı bitirmek ve kazanmak için istekliydiler.


Yarışa başlar başlamaz içlerinden genç bir delikanlı tökezleyip yere düştü ve ağlamaya başladı. Diğer sekiz kişi oğlanın ağlamasını duydular. Yavaşladılar ve geriye baktılar. Sonra hepsi yönlerini değiştirip geriye döndüler ve oğlanın yanına geldiler. İçlerinden Down Sendrom’lu bir kız eğilip oğlanı öptü ve “Bu, onun daha iyi olmasını sağlar” dedi. Sonra dokuzu birden kol kola girdiler ve bitiş çizgisine doğru hep birlikte yürüdüler.


Stadyumdaki herkes ayağa kalkıp dakikalarca onları alkışladı. Orada bulunan insanlar hala bu öyküyü anlatıyorlar. Neden? Çünkü şu tek şeyi derinden bilmekteyiz:

“Bu hayatta önemli olan şey, kendimiz için kazanmaktan çok daha ötede olan bir şeydir. Bu hayatta öneli olan yavaşlamak ve rotanızı değiştirmek anlamına gelse bile, diğerlerinin de kazanması için yardım etmektir.”

Kategoriler
Genel

Merhaba!

Bu bir giriş yazısıdır.

Kısa, öz ve yorumsuz…

marhaba